IKEBANA ÇIÇEK SANATI

IKEBANA ÇIÇEK SANATI
Japonya’da çiçeklerle vazolari süsleme sanati çok eski zamanlardan beri yapilagelmektedir. Bu sanatin kökü Budizmin derinliklerine kadar inmektedir. 
 
îkebana kelimesi «çiçekleri su içerisine koymak» demektir. Japonya’da Buda manastirlarindaki rahipler bu isin ilk ustasidirlar. Onlar tabiatin bir yaratigi olan çiçekleri sekil ve renklerine göre seçip uygun vazolara yerlestirmeyi çok iyi basarmislardir, ikebana insanlarin ruhen daha ince duygulu ve görünüslü olmalarma yaramaktadir. Japonya’da genç kizlar evlenmeden önce muhakkak bir defa ikebana kurslarindan geçerler. Kizlar için en güzel çeyiz, Japon usulü çiçeklerin vazolara yerlestirme sanatini bilmeleri ve hayatta da bunu uygulamayi devam ettirmeleridir.
 
Ikebana okulunda çiçek sanatinin baslica önemli üç faktörü; gök, insan ve topraktir. Ikebananin çesitli stilleri vardir. Mesela; (Rikka) stilinde tabiatin harikalari açiklanir. (Schohka) stilinde tabiat kanunu ile insan iliskileri aydinlatilmaya çalisilir. Japonya’da dini bayramlarda bu stil hala kullanilmaktadir. Yeni modern stillerden (Nageire) ve (Moribana) ise bugünkü Avrupalilarin hislerine ve modern insanlarin sahsiyetlerine uymaktadir.
 
Japon çiçekleriyle veya dalarla vazolarin süslenmeni, bir sair hüneriyle yapilir. Vazolarda dallarin durusunun derin anlanlari vardir. Mesela; vazolarda dallarin dimdik durusu: Kuvvet, açiklik, dogruluk, erkeklik anlamina gelir. Vazolarda dallarin egri bügrü durusu: Yumusaklik, uysallik, disilik anlamina gelir. Vazolarda dallarin yarim daire veya daire seklinde durusu ise: Emniyet, dürüstlük anlamina gelir.
 
Iste çesitli çiçek dallarinin yukarida belirtilen anlamlara göre vazolara yerlestirilmesi için, gerekli egitime ihtiyaç vardir. Bu sebepten düz dallari egriltmek için islatmak veya sicak sirkeye batirilmis bezlerle dallari sarmak bir müddet bu sekilde dallari birakmak, veya da dali iki ucundan egmek sonra baglamak ve bu sekilde bir gün kadar suda birakmak gerekir.
 
Bilindigi gibi kasimpatlari (krizantem) Japon’larin milli çiçegidir. Her yil 9 eylül günü Krizantem Bayrami kutlanir, imparatorun muhtesem sarayindan kulübede yasayan fakir bir Japon’a kadar topyekün ulus bugünün serefine yuvalarini bu güzel çiçeklerle süslerler. Bundan baska nergis, süsen ve akça agacini da Japonlar çok severler. Japonya’da dügünlerde süsen (iris) çok ilgi görür. Çay bitkisinin bir akrabasi olan Japonya’da ormanlarda yasayan kamelya bitkisi de bu ulusun çok sevdigi çiçeklerden birisidir. Her yil Japonya’da kutlanan (Fener Bayraminda) her yer kamelya çiçekleriyle süslenir.
 
Lotus çiçegi de Japonya’da saygi, temizlik ve ölümsüzlügün sembolüdür. Vazoya yerlestirilen bu çiçek sema veya kâinati temsil eder. Dallardaki tomurcuklar ve henüz açilmamis yapraklar gelecek zamani, açilmis çiçekler simdiki zamani, açmis çiçeklerin baglamis oldugu tohum keseleri de geçmis zamani canlandirir.
 
Erik çiçekleri; itiraz ve ayni zamanda ümidi canlandirir. Bir yasli dal ile bunun üzerindeki genç tomurcuklar, olgunluk, sevkat ve ilkbahari canlandirir. Çam; kuvvet, korkusuzluk ve uzun hayati canlandirir. Bambus; sebat ve tahammülü canlandirir.
 
Ikebana kurallarina göre; açilmis bir çiçek «erkeklik», bir tomurcuk «disilik», ayni zamanda «kirmizi renk» erkeklik sembolüdür. Buna mukabil sari, beyaz ve mavi renk «kadini» canlandirir.
 
Japonya’da senenin oniki ayinda da evlerde hangi vazolara, ne gibi çiçeklerin veya dallarin, nangi sekilde konulacagi ikebana okulunda ögretilir.